..................................................................................



"



..................................................................................







..................................................................................







..................................................................................







..................................................................................







..................................................................................







..................................................................................







..................................................................................







..................................................................................



"



..................................................................................







..................................................................................







..................................................................................







..................................................................................





PSİKOLOJİ SÖZLÜĞÜ:











Psikoloji Sözlüğü










TÜRKÇE - İNGİLİZCE SÖZLÜK








to























web hit counter
statistics
?   MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ, UZEM&TÜRK DİLİ BÖLÜMÜ İŞBİRLİĞİYLE 2012-2013 EĞİTİM ÖĞRETİM YILINDA, TÜRK DİLİ I DERSİNİ ARTIK UZAKTAN EĞİTİMLE VERMEYE BAŞLADI. TÜRK DİLİ DERSİNE AİT GELİŞMELERİ BLOG SİTEMİZDEN DE TAKİP EDEBİLİRSİNİZ! ADRESİMİZ:http://mertbabadag.blogspot.com/ SİTEMİZİN YENİ LOGOSU VE İKONU BELİRLENDİ!

   
  İleri Edebiyat Bilgileri: Mert Babadağ-Muğla Üniversitesi, Hasan Akay-Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi, Yılmaz Taşçıoğlu-Sakarya Üniversitesi.
  Ses Bilgisi
 



SES BiLGiSi (Phonethics, Lautlehre, Phonétique)

TÜRKÇENİN SES ZENGİNLİĞİ:


 Türkçenin morfolojisi (ekleşme sistemi) ve deyim zenginliği bakımından ne kadar üst seviyede bir dil olduğu aşikardır. Bunun yanı sıra Prof. Dr. Doğan Aksan’a göre; Türkçe’nin dünya dillerine göre bir üstünlüğü de fonetik zenginliğidir. Sözgelimi dünya dilleri arasında “ı” sesi yalnızca Türk dil ailesinde ve Rusça’da bulunmaktadır. Gerçekten de dünya dillerine dikkatlice bakıldığında ünlü (vokal, vowel) sesler (harfler) bakımdan Türkçe’nin hepsinden daha zengin olduğunu görmek mümkündür.

 

TÜRKÇENİN SES ZENGİNLİĞİ:

Misal vermek gerekirse Fransızca, İngilizce gibi çok önemli sayılan dillerde bu noksan, o vokalin kapalı veya açık söylemiyle veya uzatarak telaffuzuyla giderilmektedir. Tablomuzda İngilizce ve Türkçe’ye ait ünlü listelerine bakıp farkı görebilirsiniz.

 

 




 

 

 

 

SES BİLGİSİ/SES BİLİMİ:

Adı ister “Ses Bilgisi (Phonethics, Lautlehre, Phonétique,Fonetik)”  ister “Ses Bilimi (Phonology)”  bu ana dal seslerin gelişimini, oluşumunu,  dildeki vokal ve konsonantlarda meydana gelen olayları, telaffuz özelliklerini, sıralanmalarını, vurgu ve tonlamalarını hatta akustiğini inceleyen, araştıran bir disiplindir.

Bu tanımdan Türkçe ile ilgili şu çıkarımda da bulunabilir: Bu kadar vokal zenginliği olan bir dilin kesinlikle diğer dillere nazaran çok daha fazla sayıda ses olayı olacaktır. Ses hadiseleri bakımından ele alınırsa Türkçe’nin fonetiği diğerlerine göre daha karmaşık ve zordur.


SES OLAYLARI

ÜNLÜ UYUMLARI

BÜYÜK ve KÜÇÜK ÜNLÜ UYUMLARI

Bu ses olayı özellikle bizim dil ailemize mensup dillerde görülmektedir. Çünkü onların da vokal zenginliği söz konusudur. Türkçe’de sesler ünlü ve ünsüz olmak üzere iki grupta incelenir. (Diğer dillerde, ünlü ile ünsüz arası sayılabilecek bazı sesler de vardır.) Ünlü uyumları Türkçe’nin daha çok ekleşme sisteminden kaynaklıdır. Dilimizde vokallerin birbirleri arasında bazı özellikler vardır. Bu özellikler nihayetinde karşımıza iki uyum olarak çıkar.

BÜYÜK ÜNLÜ UYUMU:

Türkçe’de sekiz ünlü vardır. Bunlardan a, ı, o, u kalın, e, i, ö, ü incedir. Bir sözcükte kalın ünlülerden sonra kalın, ince ünlülerden sonra ince ünlülerin gelmesi kuralına büyük ünlü uyumu denir.

Örneğin; “öğretmen” sözcüğü, bütün ünlüleri ince olduğu için kurala uyar, “asker” sözcüğü “a” kalın “e” ince ünlü olduğundan kurala uymaz. İlk öğretim sınavlarında  çıksa da üniversite sınavlarında bununla ilgili bir soru bugüne dek sorulmamıştır.

KÜÇÜK ÜNLÜ UYUMU:

Aslında bu uyuma “Düzlük Yuvarlaklık Uyumu” demek gerekiyor.

Düz seslilerden sonra düz gelebilir. (a, ı, e, i ünlüleri birbirinden sonra gelebilir.)

Yuvarlak sesliler (o, ö, u, ü) sonrası ise dar yuvarlak (u, ü) ve düz geniş (a, e) gelebilir.

“-yOr” eki daima Küçük Ünlü Uyumunu bozar. İsti-yor, soru-yor

Türkçe’de, son hecede “O, Ö” gibi açık yuvarlak sesler bulunmaz. (Kamyon, profesör, pantolon, moderatör vb. sözcükler Türkçe değildir.Küçük ünlü uyumunu bozar.)

ÜNSÜZ BENZEŞMESİ:

ÜNSÜZ BENZEŞMESİ (ÜNSÜZ SERTLEŞMESİ)

Dilimizde ünsüzler sert ve yumuşak olmak üzere iki gruba ayrılır. Sert ünlüler “ç, f, t, h, s, k, p, ş” (FISTIKÇI ŞAHAP) ünsüzleridir. Bunun dışında kalanlar ise yumuşak ünsüzlerdir.

Bir sözcük sert bir ünsüzle bitiyor ve o sözcüğe ünsüzle başlayan bir ek geliyorsa, ekin başındaki ünsüz sertleşir. Buna ünsüz benzeşmesi denir. Elbette bu benzeşme sert ve yumuşak şekli olan seslerde söz konusudur. Bu özelliği üç şekilde görüyoruz;

 ç – c , t – d, k– g 

ÜNSÜZ BENZEŞMESİ:

“Kitap” sözcüğünün sonundaki “p” sesi serttir. Bu sözcüğe biz “-cI” yapım ekini getirirsek “kitapçı” sözü oluşur. Bu durumda ekin başındaki “c” sesi yumuşak olduğundan sözcükte ünsüz benzeşmesine aykırı bir durum görülür. Kurala uyulması için, “c” sesi sertleşmelidir. Bunun serti ise “ç” dir. Dolayısıyla sözcük, “kitapçı” olacaktır.

Sayının sesleri nasılsa ek de öyle olmalıdır.

Örnek: 4’teki, 5ten, 3te

 

ÜNSÜZ BENZEŞMESİ:

Özel isimlerde de aynı kural geçerlidir.

Sinop’tan, Yunus’ta

Bazı yapım eklerinde ek başındaki konsonda(sessiz) benzeşme(sertleşme) görülür

-gı yapım eki: kes+gi, at+gı, as+gı (Dikkat: görgü, sargı, algı olmaz!)

-gan yapım eki: konuş+gan (Dikkat: sıkılgan, alıngan olmaz!)

-dık eki: Git- Tik- leri, Gör- Dük-ü (sertleşme, yumuşama bazen ikisini de yapar: Kaç-Tığ-ı)

ÜNSÜZ YUMUŞAMASI:

ÜNSÜZ YUMUŞAMASI (ÜNSÜZ DEĞİŞMESİ)

İki ünlü arasında kalan sert ünsüzler yumuşar. Buna “ünsüz değişimi” denir. Elbette bu özellik, ancak yukarıda da söylediğimiz sert ve yumuşak şekli bulunan seslerde geçerlidir. Bunlar p, ç, t, k sert sessizleridir. (KETÇAP>>BICIDIG+Ğ)
Örneğin; “ağaç” sözcüğüne -i hal ekini getirsek, sözcüğün sonundaki “ç” sert sessizi yumuşayarak “c” olur; yani “ağacı” şeklinde yazılır.

Örnek: dolap – a > dolaba, çekiç – e > çekice,

kanat – ı > kanadı, yemek – e > yemeğe

ÜNSÜZ YUMUŞAMASI:

Örneğin; “Davranışları, doğruluğunun kanıtıdır.” cümlesinde altı çizili sözdeki “t” sert ünsüzü iki ünlü arasında kaldığı halde yumuşamamıştır.

Hangi sözcükte bu yumuşamanın olacağı hangisinde olmayacağı, belli bir kurala bağlanamaz. Hatta tek heceli sözcüklerin çoğunda olmazken, bazılarında olabilir. Bunu sözcüğün günlük kullanımlarını dikkate alarak anlayabilirsiniz.

Örnek: tek – i > teki, çok – u > çoğu görüldüğü gibi birincide değişim olmadığı halde ikincide olmuştur.

ÜNSÜZ YUMUŞAMASI:

Arapçadan geçen ve son hecesindeki ünlünün uzun okunduğu kelimelerde ünsüz değişimi/yazı dilinde/yapılmaz. “Sınavda hukuku seçecekmiş.” cümlesindeki altı çizili söz buna örnektir.

Bazen “p,ç,t,k” iki vokal arasında kalmasa da yumuşar.

kalp – i >kalbi, art – ı >ardı, renk – i >rengi, harç – ı >harcı

Bazı sözcüklerde ise bu seslerin yumuşamadığı görülür.

Örneğin; “Sonunda işler sarpa sardı.” cümlesinde altı çizili sözcükte yumuşama olmamıştır.

Örneğin; “Zonguldak’a gidiyorlarmış.” cümlesinde “k” sert sessizi yumuşamamıştır. Bu yazı dilinde geçerlidir.

DARALMA:

Sözcüklerin sonlarında bulunan geniş ünlüler (a, e) özellikle “-yor” ekinin darlaştırıcı özelliğinden dolayı daralarak, ı, i, u, ü dar ünlülerine dönüşür. Buna ünlü daralması denir.

bekl-e-yor > bekl-i-yor, kalm-a-yor > kalm-ı-yor, özl-e-yor > özl-ü-yor, soll-a-yor > soll-u-yor

örneklerinde bu daralma görülmektedir. “-yor” ekin den başka bir ekin ya da sesin darlaştırma özelliği yoktur. Ancak tek heceli olan “de- , ye-” fiilleri, kendinden sonra gelen “y” sesinden dolayı darlaşabilir. Bu iki sözcük kelime kökü daralması diyebileceğimiz istisna iki sözcüktür.

de – yor > di – yor,  de – yerek > di – yerek, de – yen > di – yen

Ancak bazen darlaşma olmayabilir.

de – y – ince > de – y – ince

SES TÜREMESİ:

a. ÜNLÜ TÜREMESİ:

Sözcükte gerçekte bulunmayan ancak üzerine bir ek geldiğinde ortaya çıkan seslerdir.

genç – cik > gencecik

bir – cik > biricik

az – cık > azıcık

(cIk Ekine Dikkat!)

 

Pekiştirme sözcüklerinde ünlü türemesi karşımıza çıkar:

Yalnız- yapayalnız, çevre- çepeçevre, gündüz-güpegündüz, düz- düpedüz (“a”, “e” türemiş.)

Sır+sıklam- sırılsıklam, çır+çıplak- çırılçıplak (birden fazla ses “ı” ve “l” türemiş.)

SES TÜREMESİ:

b. ÜNSÜZ TÜREMESİ: 

Yabancı dillerden geçen hal, his, af, zan,şık gibi sözcükler ek ya da yardımcı fiil aldıklarında, sonlarındaki sessizler çiftleşir: 

af – ı > affı

p  şık – ı > şıkkı

p  hal – olmak > hallolmak,

p  his – etmek > hissetmek,

zan – etmek > zannetmek

Nedeni öze dönüştür. (Arapçadaki aslına dönüş olarak da düşünülebilir.)

SES DÜŞMESİ:

SES DÜŞMESİ

Bir kelimeye ait seslerden vokaller, ekleşme sonucu düşebilir. Bu düşme hadisesi hem ünlülerde hem ünsüzlerde görülür.

a.ÜNLÜ DÜŞMESİ:

Sözcüğün aslında bulunan bir ünlünün düşmesidir. Örnek: “Yapraklar daha şimdiden sarardı.” cümlesinde sözcüğün aslı “sarı”dır; “-ar-” eki geldiğinde sözcüğün sonundaki “ı” düşmüştür.

Ünlü düşmesinin en yaygın kullanımı ise “Hece düşmesi” adıyla anılan kuraldır.

SES DÜŞMESİ:

Buna göre, sözcüğün son hecesinde bulunan dar ünlüler, ünlüyle başlayan bir ek sözcüğe geldiğinde düşer. Bu özellikle organ ve beden uzuvlarına ait sözcüklerde karşımıza çıkar:

-Arapçadan dilimize geçen bazı sözcüklerde:

sabır – ı > sabrı

zihin – i > zihni

akıl – ı > aklı

SES DÜŞMESİ:

 

-Türkçe sözcüklerde:

Boyun+u

Omuz+u

Karın+ ı

-Yabancı sözcüklere yardımcı eylemlerin gelişinde:

Kayıt olmak=Kaydolmak

Azil edilmek=Azledilmek

Emir etmek= Emretmek

SES DÜŞMESİ:

 

-b.ÜNSÜZ DÜŞMESİ:

 

Kelimenin aslında bulunan ünsüzün, ekleşmeler sonucunda düşmesidir.

 

-cIk Eki Sonucu:

küçük – cük > küçücük

ufak – cık > ufacık

 (cIk Ekine Dikkat! Ünlü türemesine yol açtığı gibi ünsüz düşmesine de sebep olabiliyor.)

SES DÜŞMESİ:

 

-cEk Eki Sonucu:

büyük – cek > büyücek

çabuk – cak > çabucak

-l,-Al,lA Ekleri Sonucu:

Alçak+l=Alçalma, yüksek+l=Yükselmek

Seyrek+el= Seyrel

Ufak+LA= Ufalamak

Sondaki “k” ünsüzlerinin düştüğü görülüyor.

 

ÜNLÜ DEĞİŞMESİ:

 

ÜNLÜ DEĞİŞMESİ

Türkçe’de iki sözcükte istisna olarak karşımıza çıkar. Bunun nedeni İstanbul ağzı olarak açıklanabilir.

Sen+e

Ben+e

 

N-B ÇATIŞMASI:

N-B ÇATIŞMASI

Bu iki konsonantı yan yana telaffuz emek zordur. Boğumlanma noktası bakımından ön-dil/diş sesi “n”den ön dudak ünsüzü “b”ye geçmek pratik bir yaklaşım değildir. Atalarımız, kuşaktan kuşağa bu sorunu çözmüştür. Böylelikle boğumlanmanın hemen ardından ağzı açmak isteyen “n”den bir çırpıda dudakları kapatmak isteyen “b” konsonuna geçmek çok zordur. Bunun yerine çözüm tam iki sesin teşekkül noktalarının ortasında, önde dudakta gerçekleşen “m”yi boğumlamaktır. 

Kanbur: Kambur, Penbe:Pembe

-Bileşik kelimlerde, özel isimlerde buna uyulmaz: Safranbolu, İstanbul vb.

-Askeri rütbeler de bu n-b çatışmasına girmeyebilir: Binbaşı, Onbaşı vb.

AŞINMA:

Bazı kaynaklar aşınma ses olayını ünlü/ünsüz düşmesi kısmında değerlendiriyor. Bunun düşmeden daha fazlası olarak düşünülmesi gerekir.

Türkçe’de sözcüklerde iki vokal yan yana pek tercih edilmez. Açıklık derecesi yüksek olan vokaller ya da baskın olan konsonlar diğer sesleri kendilerine benzetmeye ya da farklı bir deyişle yok etmeye çalışır. Bunun sonucu aşınma görülür.

Bileşik Sözcüklerde:

Ne + asıl, ne + için

O+ arada, bu+ arada, şu+arada

O+ ile, bu+ ile, şu+ile 

Söyleniş Kolaylığı İçin:

Sekiz+on, Dokuz+on, Pazar+ertesi

ULAMA:

Sessizle biten sözcükten sonra sesliyle başlayan bir sözcük gelirse, iki sözcük birbirine bağlanarak okunur. Buna ulama denir. Örnek: Bakkaldan ekmek aldım. cümlesinde iki yerde ulama yapılmıştır. Sözcükler arasında herhangi bir noktalama işareti varsa ulama yapılmaz.

KAYNAŞTIRMA:

BU KONUDAN SORUMLU DEĞİLSİNİZ!

BİLİMSELLİĞİ YOK.

KAYNAŞTIRMA HARFLERİ (KORUYUCU ÜNSÜZLER, YaŞaSıN) DENİLEN ŞEYİ BAZI DİLCİLER OKU(t)MA HARFİ OLARAK GÖRMEKTEDİR.

KAYNAKÇA:

KAYNAKÇA:

PROF. Dr. Doğan AKSAN, Her Yönüyle Dil, TDK Yay, Ankara - 2000

Okt.Mert BABADAĞ, Muğla Üniversitesi, Ders Notları, Muğla - 2012

PROF. Dr. Metin EKİCİ, Yaşar Üni. Ders Notları

http://www.yeniturkdiliedebiyati.tr.gg/

http://mertbabadag.blogspot.com/

DİNLEDİĞİNİZ
İÇİN
TEŞEKKÜRLER

 

 
  Bugün 9 ziyaretçi (11 klik) kişi burdaydı! Özgün Edebiyat Bilgileri Burda! Sitemizin Kuruluşu 12.12.2009'dur. Copright:mertbabadag@yahoo.com  
 



... m KALP:

  IP :IP adresiniz SAYAÇ (ONLİNE P): page counter   Free Web Site Counter
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol