nDİLLERİN DOĞUŞU SORUNU
n Mert BABADAĞ-MUĞLA 2012
nDİLLERİN DOĞUŞU SORUNU:
nDİLLERİN DOĞUŞU SORUNU:
nİnsanoğlu uygarlık boyunca dilin nasıl doğduğunu, nasıl oluştuğunu, hangi kaynaktan ortaya çıktığını merak etmiş bu sorulara cevap vermeye çalışmıştır.
nDilin doğuşu problemi ilkel insanın efsanelerinde, din adamları, filozoflar ve bilim adamları tarafından çeşitli yorumlar, yaklaşımlar ve kuramlar ile açıklanmıştır.
n
n
n
nDİLLERİN DOĞUŞU SORUNU:
nBU KONUYU 4 BAŞLIKTA İNCELEMEK GEREKİR.
n1.EFSANEVİ (MİTOLOJİK) YORUMLAR
n2.DİNÎ BİLGİLER
n3.FELSEFİ YORUMLAR
n4.BİLİMSEL KURAMLAR
n
n
n
n1.EFSANEVİ (MİTOLOJİK) YORUMLAR:
nÇİN: KUTSAL SU KAPLUMBAĞASI
nBABİL: YARI BALIK YARI İNSAN
nHİNT: TANRI VAC (BRAHMANİZMDE GÖK TANRISI)
nMISIR: RA’NIN HABERCİSİ TANRI TOT
nYUNAN: HEREDOT, PSAMMETİCOS’UN DENEYİ
n
n
n
n2.DİNÎ BİLGİLER:
nSEMAVİ DİNLERİN HEPSİNDE, KUTSAL KİTAPLARDA BUNLA İLGİLİ ÇEŞİTLİ BİLGİLER VARDIR.
nTEVRAT: GİRİŞ
nİNCİL: AHD-İ ATİK TEKVİN’ÜL MAHLUKAT II.BAB
nKUR’AN: BAKARA, RAHMAN SURELERİ.
n
n
n
n3.FELSEFİ YORUMLAR:
nHERAKLEİTOS (M.Ö.VI.yy): Dil tabiatın bir uzantısı olarak doğuştan tabiî olarak insanda vardır.
nDEMOKRİTOS (M.Ö. V.yy): Dil başlangıçta tabiatta, kendiliğinden(spontane) olsa dahi sonradan insanlar arasındaki iletişimden ötürü ortaya çıkmış bir üründür.
nSOKRATES: Gramerci bir yaklaşım sergiler.
nARİSTO: Poetika adlı eserinde gramer çalışmalarına kesinlik getirmiş ve bu kelimelerin sınıflandırmasını yapmış, tartışmayı somutlamıştır. Kendinden önceki fikirleri orta bir yol izleyerek uzlaştırmıştır.
n
n
n
n 4.BİLİMSEL KURAMLAR:
nYANSIMA KURAMI
nÜNLEM KURAMI
nİŞ KURAMI
nMİMİK KURAMI
nDOĞUŞTANLIK KURAMI
n
n
n
nYANSIMA KURAMI:
nYansıma Kuramcıları, “Canlı ya da cansız varlıkların çıkardığı sesleri insan taklit etmiş ve böylelikle de dildeki ilk kelimeleri oluşturmuştur.” düşüncesini savunur.
nCansız varlığa örnekler: Tık-la-mak, pat-la-mak.
nCanlı varlığa örnekler: Hor-la-mak, hav-la-mak.
n
n
n
nÜNLEM KURAMI:
nBu kuramcılar, yansıma kuramcılarına karşı çıkar ve dildeki kelimelerin çok azını açıkladıklarını ifade ederler.
nÜnlem kuramcıları Refleksi(Dış etkiler karşısında insanın verdiği aniistemsiz davranış) tepkiler esnasında insanın çıkardığı seslerin dildeki ilk kelimeleri doğurduğunu savunurlar.
nÖrnekler: Of-la-mak, hıng-la-mak(<in-le-mek)
n
n
n
nİŞ KURAMI:
nİş kuramcıları özetle şunu ifade ederler:Özellikle insanoğlunun toplu çalışma esnasında (cooperative, müşakeret) anlaşma ihtiyacı en üst düzeye ulaşır ve bu esnada çıkarılan sesler zamanla gelişerek dildeki kelimelerin çekirdeğini oluşturmuştur.
n
n
n
nMİMİK KURAMI:
nBu kurama geçmeden önce konunun anlaşılması açısından bizlerin sessiz mimikleri olduğu gibi sesli mimikleri de bulunmakta olduğunu belirtmek gerekir.
nMimik kuramcıları her sesin(harfin) birer mimik olduğunu düşünür ve dilin bunlardan oluştuğunu söyler.
nWilhelm WUND’a göre söz/kelime dediğimiz şey insanın ağzının içini kaplayan mimikten başka bir şey değildir.
n
n
n
nDOĞUŞTANLIK KURAMI:
nBu kuram günümüzde yaygınlık kazanmış ve giderek bilimsel verilerle doğrulanan bir görüş olmuştur.
nDoğuştanlığın en büyük savunucuları:
nEpiküros
nDescartes
nJ.J. Rousseau
nE. Renan
nFerdinand de Saussure
n
n
n
nFerdinand de Saussure’ ın Formülasyonu:
nDilin varlığını insanda bulunan bir dil yetisi(language) özel bir yetenek ve sistemdir diyen F. De Saussure; dilin hem bireysel hem de bir sosyal yönünün bulunduğunu ileri sürer.
nDilin Bireysel/Şahsi Yönü (Parolé): Kişinin dili; kendince şifrelemesi, kodlaması, anlamlandırmasıdır. Toplumsal yanına kattığı ve ondan alıp kullandığı yön.
nDilin toplumsal/Sosyal Yanı (Langue): Toplumun Her üyesinde bulunan Dilin kendisinin toplumda yaşayan yönü.
n DİL ( LANGUAGE) :
1 + 1 + 1 + 1 + 1 = 1
Dilin Şahsi Yönü(parolé) Dilin Toplumsal Özelliği (Langue)
nKAYNAKÇA:
nGÜNEŞ Sezai, Türk Dili Bilgisi, VIII. Bas., Çağlayan Matbaası, İZMİR-2004